sıkıcı tezer özlü klasiği

23 öyküden oluşan ve yer yer beni sıkan tezer özlü kitabı. "çocukluğun soğuk geceleri" eşssizdi... hatta nazlıydın ile turgut özben'i kıyaslarken buldum kendimi... sonuçta ikisi de tutunamayanlardı... iki kitabında da ağır cinsellik var. buna rağmen okunuyor. 
kitapta ise hoşuma en çok giden öyküler, gabuzzi , hayalet oğuz ve yaşayanlar ölenler... kitapta altını çizdiğim bikaç vurucu cümleler...

'ölüme ölümemekle karşı çıkıyorum 
ölmemek de bir çeşit ölüm mü?'

'Ya uyku geçikir, ya uyku çok uzar, ya da bir yerden hızla dönmek gerekir. ya çok ya da az öfkeli olurum. aranması gereken insanlar ve gidilecek yerler vardır. çocuğa eski masalları uydurup anlatmak gerekir, kapı çalınır, cam çarpar ve kırılır, aygaz biter, yakıt gelmez, su kesilir ve öyküsü yazılacak sokak izlenimleri silinir, gene yenileri oluşur... bunları yaşamanın tadı bile yeter insana..' 

' ama bu çöküşten seni hangi insanlar, hangi kurumlarm kurtarabilir? sen istemedikten sonra? sen kendi yaşamını kurtaramadıktan sonra.'

'Elleri titriyor. Yaşlılıktan. Burada bulacağımı bilmiyordum seni. Uzun süredir gitmek istiyordum buralardan. Nereye? Herhangi bir yere. Burada hiç kıpırdamadan ölmemek için. Gel otur yanıma. Sevişelim seninle. Başlayamam. Neden? Korku veriyor bana. Hep düşünceler. Bir gün boşalırken ölmek istiyorum. Ya da onu öldürmek...'




0 yorum:

Yorum Gönder

Popular Posts